Dr. Sırrı Uyanık, 2022’de enerji alanında Türkiye’de ve dünyada öne çıkan gelişmeleri ve 2023 beklentilerini 3 soruda kaleme aldı.
2022’de enerji alanında dünyada neler oldu?
2022, küresel çapta enerji sektörü açısından son derece çalkantılı bir yıl oldu. Kovid-19 salgını sonrası tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmadan ve kesintilerden kaynaklı başlayan fiyat artışı, jeopolitik risklerin kısmen savaşla birlikte artmasıyla devam ederek zirve yaptı. Enerji fiyatlarındaki artış, küresel enflasyonu da körükleyen en önemli etkenlerden biri oldu. Özellikle ilkbahar aylarıyla birlikte artışa geçen önce doğal gaz, sonra petrol, kömür ve elektrik fiyatları, enerjiye erişim kaygıları ile de birleşince sonuçta dünya tarihinin en büyük enerji krizlerinden biri olarak adlandırılabilecek (1973 petrol şokları ile karşılaştırılan) bir durum ortaya çıktı.
Enerji jeopolitiği, uluslararası ilişkilerde oldukça belirleyici hale geldi. Bir küresel enerji süper gücünün (Rusya) başka bir ülkeyi kısmen işgal etmesi ve devamında tedarik ettiği gazı siyaseten silah olarak kullanması “Enerji, hiç bir zaman sadece enerji değildir.” sözünü bir kez daha kanıtladı. Savaş ve onu takip eden yaptırımlar, yeni enerji politikaları ve jeopolitik konumlanma; enerji piyasalarının bölünmesine ve kaynakların Batı/Doğu-Güney/Kuzey arasında yeniden dağıtılmasına, paylaşılmasına ve ticaretine yol açtı.
Bu gelişmeler hükümetleri sadece enerji piyasalarının değil, bütün piyasaların ve ekonomilerin en büyük oyuncuları haline getirdi. Enerji güvenliği kaygıları, iklim değişikliği ile mücadele çabalarını kısmen engelledi, kısmen de hedefleri öteledi. Özellikle Avrupa’da bırakın yeni kapatmaları, kapatılan kömür santralleri tekrar açıldı ve bütün dünyada en güvenli kaynak olarak kömüre dönüş yaşandı. Öyle ki son iki ayda elektrik sepetindeki karbon yoğunluğu birçok ülkede 700 gramın (CO2/KWh) üzerine çıktı. Bu arada, geleceğin enerjileri arasında büyük umutlar bağlanan nükleer füzyon teknolojisi ile ilgili ABD’deki pilot çalışmalardan olumlu sonuç alındığının duyurulması da tüm dünyada ilgi ve merak uyandırdı.
2022’de Türkiye’de enerji alanında en önemli gelişmeler nelerdi?
Türkiye 2022’de hem ekonomide hem de enerjide büyümeye devam etti. Elektrik tarafında kurulu güç 100 bin megavatı geçti ve yeni eklenen kapasitenin büyük çoğunluğu yenilenebilir enerjilerden geldi. Yıl sonu tahmini olarak 330 milyar kilovatsaati geçecek olan ihtiyacın yüzde 55’inin termik (yüzde 33 kömür, yüzde 22 doğal gaz), yüzde 45’inin ise yenilenebilir (yüzde 20 hidro, yüzde 10 rüzgar, yüzde 8 güneş ve yüzde 6-7 jeotermal ve biyokütle vs.) kaynaklardan sağlanacağı öngörülebilir.
Elektrik piyasalarında en önemli gelişmeler kamunun hem tüketiciyi korumaya hem de arz ve tedarik güvenliğini sağlamaya çalışan düzenlemeleri oldu. Hükümetin elektrik ve özellikle doğal gaz yardımı ve desteği artarak sürdü; desteklenen hane sayısı 4 milyonu geçti. Petrol ve doğal gaz sektöründe ise en çok küresel etkiler ve fiyat seviyeleri konuşuldu. Yılın sonuna doğru açıklanan ve Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmasına katkıda bulunacak hamlelerden olan TPAO’nun yeni petrol (Gabar) ve doğal gaz (Sakarya sahası rezervinin yukarıya revizesi) keşifleri ile yine enerji güvenliği açısından çok önemli olan Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi’nin devreye girmesi, gündeme damgasını vuran gelişmeler oldu
2023’te bizi neler bekliyor?
Enerji politikalarında kamu müdahalelerinin artarak sürme ihtimalinin büyük olduğu öngörülebilir. Nitekim küreselleşme trendi tersine evriliyor. Böylece hükümetler ve kamusal politikalar, yeni teşvikler ve piyasa müdahaleleri ile belirleyiciliğini koruyacak. AB’nin “Sınırda Karbon Vergisi” ve ABD’nin temiz enerji teknoloji hamlesi, iki dev ticari bölge arasındaki rekabeti ve gerginliği artırabilir. İlginç adı ile “Enflasyonu Düşürme Yasası”, esas olarak Amerika’yı yeniden bir imalat üssüne çevirmeyi hedefliyor.
Petrol tarafında ise OPEC ve Rusya’nın dirsek temasları, kotalar ve yaptırımlar konuşulmaya devam edecek. Ekonomik durgunluk da petrol piyasasını etkileyecek başka bir parametre olabilir.
Avrupa’da hükümetler, artan elektrik ve doğal gaz fiyatlarını sübvanse ederek yurttaşlarını desteklemek için rekor miktarda enerji destek paketi uygulamaya devam edecekler. Mesela Almanya son bir yılda toplam milli gelirinin yüzde 7’sine denk gelen 265 milyar avroluk bir ödenek ayırmıştı. AB’nin ödenek toplamı da 600 milyar avroyu buluyor.
Bu arada Avrupa’nın bağımlılığının yüksek olduğu Rus gazına alternatif LNG arayışları (ABD, Katar, Afrika) ile yeşil hidrojen üretimi için fizibilite çalışmaları da önümüzde yılların önemli gelişmeleri arasına girecek.
Kısacası jeopolitik gelişmeler ile hükümetlerin bu gelişmelere ve risk değerlendirmelerine göre alacakları kararlar 2023’e de damgasını vurmaya devam edecek gibi görünüyor. Fosil yakıt kullanımı ve emisyonlardaki artışların sürüp sürmeyeceğini biraz da jeopolitik gelişmeler belirleyecek. Hükümetlerin, kamuoyunun ve finans çevrelerinin her türlü desteğine rağmen enerji dönüşümünün önündeki en önemli engel küresel düzeyde enerji güvenliği kaygıları, proje izin ve ruhsatlarıyla ilgili zorluklar ve altyapı (özellikle iletim şebekeleri) yetersizlikleri olacak. Bu bağlamda özellikle dönüşüm için gerekli kritik maden ve minerallere erişim sorununu da bir risk olarak belirtmek gerek.
Ülkemizde de Cumhuriyetimizin 100. yılında enerji konusu yine sosyal, ekonomik ve siyasi gündemin en önemli maddelerinden biri olmaya aday. Enerji fiyatları, Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Sakarya gaz sahasındaki üretim, Türkiye’de Rusya’nın önerisi ile kurulması planlanan gaz merkezi bu konuda öne çıkan başlıklar olarak 2023’de Türkiye gündeminde yer alacak.
Dr. Sırrı Uyanık
Enerji Uzmanı Yöneticisi
Karatay Üniversitesi Öğretim Üyesi