Özbekistan’dan Demokratikleşme Sürecine Önemli Hamle

Özbekistan, bir yıllık süreçte kamuoyundan gelen teklifleri de değerlendirerek yeni bir anayasa hazırladı. Parlamentosu tarafından onaylanan anayasa taslağı, 15 Mart 2023’te Özbekistan resmî gazetesinde yayımlandı ve anayasa değişikliğine ilişkin referandum süreci başladı. 30 Nisan’da Özbekistan’da 21 milyondan fazla kayıtlı seçmenin 11 bine yakın sandıkta anayasa değişikliğini oylaması bekleniyor.

Hukuk reformu, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in 2016’da göreve gelmesinden sonra “Yeni Özbekistan” adıyla başlattığı reform hareketinin önemli bir ayağını oluşturuyor. Yeni anayasanın hazırlanması sürecine halkın da katılması ve nihai kabul mercii olarak taslağın halka sunulması, salt süreç bakımından dahi yeni, demokratik, özgürlükçü bir Özbekistan’a işaret etmektedir. Halktan gelen 220 bin teklifin yüzde 30’unun yeni anayasa metnine yansıtılması kayda değer bir başarıdır ve değişimin yansımasıdır.

Halk oylamasına sunulan taslakta yürürlükteki anayasanın mevcut 128 maddesinin 91’inde değişiklik yapılırken 27 de yeni madde eklenmiştir. Değişiklikler arasında Cumhurbaşkanının yürütme ve yargı sisteminin oluşturulmasına ilişkin bazı yetkilerinin parlamentoya devredilmesi bulunmaktadır. Buna göre parlamentoya bırakılan yetkilerin sayısı 5’ten 12’ye, Özbekistan Parlamentosu’nun üst kanası olan Senato’ya bırakılan yetkiler de 14’ten 18’e çıkarılmıştır. Cumhurbaşkanının yetkilerinin parlamento lehine daraltılması, klasik demokrasi anlayışının güçler ayrımı ilkesinin güçlendirildiğini göstermektedir. Bu da halk iradesinin ülke yönetimine daha fazla yansıması anlamına gelecektir.

Anayasa değişikliğiyle Özbekistan Parlamentosunun üst kanadı olan Senatonun üye sayısı 100’den 65’e indirilmektedir. Cumhurbaşkanı görev süresi 5 yıldan 7 yıla çıkarılırken cumhurbaşkanı, meclis ve senato başkanları, vali, il ve ilçe meclis başkanları, cumhuriyet başsavcısı ve yüksek mahkeme başkanı gibi üst düzey yetkililer arka arkaya en fazla iki kez seçilebileceğine ilişkin düzenleme korunmuştur.

Özbekistan’ın yeni anayasasındaki değişiklikler, insan hakları ve özgürlükleri alanında önemli iyileştirmelere işaret etmektedir. Vatandaş-devlet ilişkisi yeniden düzenlenmiş, devletin vatandaşlara karşı yükümlülüklerini ve güvenceleri arttırılırken haklar ve özgürlükler genişletilerek güç ve otorite sistemi dengelenmiştir. Vatandaşların kişisel mahremiyeti, konut dokunulmazlığı ve gözaltı koşulları ile ilgili yeni düzenlemelerle bu alanda vatandaş lehine iyileştirilmeler yapılmıştır. Dolayısıyla demokrasiyi içselleştiren, işleyişini kolaylaştıran ve sosyal devlet anlayışını da geliştiren bir anayasa düzenlemesi söz konusudur.

Özbekistan’ın 2022-2026 yılları için kabul edilen Yeni Kalkınma Stratejisinin uygulanması ve vatandaşı önceleyen daha adil bir devletin inşası anlamında söz konusu anayasa reformu önemli bir adımdır. Çağın ve toplumun ihtiyaçlarıyla uyumlu bir hukuk sistemi Özbekistan’ın kalkınma stratejisini destekleyecektir. Diğer taraftan Özbekistan’ın içinde olduğu değişim sürecinin ülkenin Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerine de olumlu katkı sağlayacağı görülebilmektedir. Nitekim anayasa yenilenirken Özbekistan’ın dış politikasının ilkelerini ve yaklaşımlarını düzenleyen IV. Bölüm’de de değişiklikler yapılması dikkat çekmektedir. Yeni eklenen maddelerden olan 18. Madde “Özbekistan, devletler ve uluslararası örgütlerle ikili ve çok taraflı ilişkilerin tam olarak geliştirilmesini amaçlayan barışsever bir dış politika yürütecektir” hükmünü getirmektedir.

Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan’ın çabalarıyla Orta Asya’da zaten hızla değişen ve istikrar kazanan işbirliği ortamı bölgeye yeni bir uluslararası kimlik de kazandırmaktadır. Bölge ülkeleri sorunlu alanları giderdikçe bölgesel işbirliği imkânları artmakta ve bölgesel kalkınmaya ivme kazandıran projeler hayata geçirilebilmektedir. Özbekistan’ın Kırgızistan ve Tacikistan ile sınır kapılarını yeniden açması, Tacikistan ile ulaşım bağlantılarını düzenlemesi, bölgenin tümüne yansıyacak şekilde ticari ve endüstriyel işbirliği olanaklarını arttırmıştır. Nitekim verilere göre ortak girişim sayısı beş kat, bölge içi ticaret 2.5 kat artmıştır. Diğer taraftan bölge ülkelerinin toplam GSYİH’nın son beş yılda yüzde 20 arttığı tahmin edilmektedir. Kuşkusuz ki ortak tarih, kültür ve değerler bölge ülkeleri için çok önemli bir zemindir ancak ulaşılan işbirliği ortamında her bir devletin çabası da çok değerlidir. Nitekim anayasasına eklenen bahsettiğimiz dış politika niyetini yansıtan madde, Özbekistan’ın etrafında bir dostluk ve refah, güvenlik ve istikrar kuşağı oluşturma isteğini de göstermektedir.

Orta Asya ülkelerinin BM, BDT, ŞİÖ, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası örgütler ve AB, Hindistan, Çin, Rusya, ABD, Güney Kore, Japonya ve Körfez Ülkeleri gibi güç merkezleriyle ilişkiler konusunda ortak yaklaşım benimsemeleri de dünya siyasetinde yeni bir güç merkezi olarak Orta Asya’yı ön plana çıkarmaktadır. Bölge ülkeleri reformlarla kendilerini çağın gereklerine hazırlıklı hale getirdikçe ve bölge devletleriyle ilişkilerini güçlendirip kalkınmaya yönelik projelerde ortaklık geliştirdikçe Orta Asya’nın tüm uluslararası toplumun uzun vadeli çıkarlarına hitap eden güç merkezi olma konumu da sağlamlaşacaktır. Türkiye de tasada ve kıvançta ortaklık yaptığı Orta Asya ülkelerinin güçlenerek gelişmesini yakından izlemekte ve koşulsuz desteklemektedir.

Hikmet EREN 

EkoAvrasya Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı 

Son Yazılar