Antalya Diplomasi Forumu, küresel söylemde genellikle kenara itilen seslerin yükseldiği bir platform olmaya devam etti. Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Onur Tepeciklioğlu, krizler döneminde diplomasinin önemini vurgulayan Antalya Diplomasi Forumu’nu (ADF) kaleme aldı.
Bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu, geçen günlerde tamamlandı. Forum, küresel ölçekte büyük ilgi gördü. Aralarında 19 devlet lideri ve 52 dışişleri bakanının da bulunduğu 148 ülkeden yaklaşık 5 bin katılımcı foruma katıldı. Forumda sadece uygulayıcılar değil, aralarında dünyaca ünlü gazetecilerin, iş insanlarının ve hatta diplomasiyi uygulamada görme ve önde gelen politika yapıcılardan çok çeşitli küresel meseleler hakkında ilk elden bilgi alma şansına sahip olan öğrencilerin de bulunduğu çok çeşitli paydaşlar hazır bulundu. Etkinlik, Münih ve Davos gibi sadece “konuşma toplantıları” olmakla eleştirilen muadillerinin yanında tanınmış bir diplomatik buluşma olarak statüsünü sağlamlaştırmış durumda. Bununla birlikte ADF, Küresel Güney’in güçlü bir şekilde temsil edilmesi ve siyasi tartışmaların somut çözümlere dönüştürülmesi nedeniyle benzer etkinliklerden ayrılıyor.
Soykırım ve ırk ayrımcılığına karşı mücadele
Uluslararası sistemdeki sıkıntılar ışığında forum, “Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak” genel teması altında gerçekleşti. Forumda, Orta Doğu’da barış ve güvenlik, yapay zekanın diplomasideki rolü, yabancı düşmanlığı, Afrika’nın potansiyeli, Avrupa Birliği’nin (AB) güvenlik kapasitesi, sürdürülebilir kalkınma, gıda güvenliği ve hatta uzayla ilgili konular da dahil olmak üzere diğer önemli meseleler etrafında ciddi görüşmeler yapıldı. Açılış konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21. yüzyılın, ortak beklentilerin aksine, uluslararası toplumun insanlığa karşı sorumluluklarını yerine getirmede yetersiz kaldığı bir krizler çağı haline geldiğini güçlü bir şekilde vurguladı. Gazze’de ve Orta Doğu’nun diğer yerlerinde yaşanan vahşete ve acil eylem ihtiyacına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür sorunların çözümünde çok taraflı diplomasinin önemini vurguladı.
İsrail’in eylemleri forum boyunca gündemin üst sıralarında yer aldı. Özellikle Gazze temas grubu panelinde, tek taraflı üçüncü taraf müdahalesinin gelecekte daha derin sorunlar yaratacağı ve uluslararası hukuktaki yaptırım mekanizmalarının eksikliğinin saldırganları cesaretlendirmeye devam ettiği cesurca ifade edildi. Güney Afrika Dışişleri Bakanı Naledi Pandor çok sayıda panele aktif olarak katıldı.
Apartheide karşı verdiği uzun süreli mücadeleyle tanınan Güney Afrika’nın forumda güçlü bir şekilde temsil edilmesi, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin uluslararası topluma güçlü bir mesaj gönderiyor. Türkiye ve Güney Afrika’nın İsrail’e karşı retorikten ziyade somut eylemleri savunmak konusunda ortak perspektiflere sahip olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu mevcudiyet ortak kararlılıklarının altını çiziyor.
Forum, küresel söylemde genellikle kenara itilen seslerin yükseldiği bir platform olmaya devam etti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Batı’nın mevcut uluslararası ortamı kendi kurallarını dayatmak için kullanma çabalarına yaptığı vurgu, uluslararası yönetişim kurumlarını mevcut yapılarını yeniden gözden geçirmeye zorluyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orban da uluslararası ilişkilerde çoğulculuğa duyulan acil ihtiyacı vurgulayan liderler arasındaydı. Macaristan’ın AB’de muhalif bir ses olarak rolünü vurgulayan Orban, Ukrayna-Rusya savaşında acil ateşkes ihtiyacının yanı sıra göç, aile ve transatlantik ilişkiler konusundaki farklı pozisyonlar konusunda kendi görüşlerini ifade etmekten asla çekinmedi.
Diyalog ve işbirliği
ADF, 2021’deki açılışından bu yana, diyalog ve işbirliği için bir sahne olması açısından önemini ortaya koymuştur. Bilindiği üzere, Ukrayna ve Rusya Dışişleri Bakanları arasındaki ilk görüşme, savaşın patlak vermesinden kısa bir süre sonra, 2022’de ADF’nin 2’nci edisyonu sırasında gerçekleşmişti. ADF, diplomasinin önündeki fiziki ve siyasi engellerin kaldırılmasındaki rolünü bu yıl da sürdürdü. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 11 devlet başkanıyla görüşmesi ve Dışişleri Bakanı Fidan’ın 32 mevkidaşıyla bir araya gelmesinin ötesinde ADF, dünyanın dört bir yanındaki yüksek gerilimli noktaların ortasında bir diplomasi platformu olarak hizmet vermeye devam ediyor.
Çad, Mali, Burkina Faso, Senegal ve Gana’dan dışişleri bakanlarını ve bakan yardımcılarını bir araya getiren Sahel bölgesi konulu panel özellikle önemliydi. Siyasi konulardaki farklı görüşlerine rağmen bu Afrikalı üst düzey diplomatlar, Afrika’nın sorunlarını ele almada açıkça etkisiz kalan dış müdahaleleri, yerel gerçeklerin göz ardı edilmesini ve Afrika’nın sahiplenilmemesini eleştirdiler. Bu bakış açısı, Fidan’ın bölgesel sahiplenmeyi vurgulayarak küresel ilişkilere farklı yaklaşımlar getirme çağrısıyla örtüşüyor. Fidan ayrıca forumu çeşitli dünya görüşlerini barındıran bir platform olarak tanımladı. ADF’nin rolüne ilişkin bu görüş, önümüzdeki yıllarda her zamankinden daha da geçerli olacak gibi görünüyor.
Doç. Dr. Ali Onur Tepeciklioğlu
Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesidir. “Afrika’da Türkiye” kitabının eş editörüdür: Routledge tarafından yayınlanan “Turkey in Africa: A New Emerging Power?” kitabının eş editörüdür.