Afrika ülkelerinin Türkiye’nin varlığına olumlu yaklaşımı hem ekonomik ve insani yardımlar hem de diplomatik ve kültürel işbirlikleri temelinde sağlam bir zemine oturuyor.
Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Kuzey Afrika Koordinatörü Dr. Kaan Devecioğlu, 25 Mayıs Afrika Günü vesilesiyle Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle gün geçtikçe güçlenen ilişkilerini kaleme aldı.
Türkiye’nin Afrika ile ilişkileri son 20 yıldır artarak devam ediyor. Türkiye, Afrika kıtasıyla ekonomik, siyasi, güvenlik, kültürel ve insani yardım alanlarında güçlü ilişkiler içerisinde. Türkiye 1998 yılında Afrika Açılım Eylem Planı’nı ortaya koysa da ilişkiler 2000’li yılların başından itibaren önemli bir dönüşüme uğradı. Bu bağlamda Ankara, 2005’i “Afrika Yılı” ilan etti ve Afrika ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmek için önemli adımlar attı. Bu yıllarda, Türkiye-Afrika İşbirliği Zirveleri düzenlendi ve Afrika ülkeleriyle çeşitli anlaşmalar imzalandı. 2008’de İstanbul’da düzenlenen Birinci Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi, Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerinde bir dönüm noktası oldu.
Türkiye’nin Afrika’daki varlığı
Bu süreçte Türkiye’nin Afrika Birliği (AfB) ile olan ilişkileri de güçlendi. Türkiye’nin Afrika Açılımı politikası, 2009’da daha da hız kazandı. Bu bağlamda Türkiye, Afrika’daki büyükelçilik sayısını artırdı. Ayrıca, Türk Hava Yolları’nın (THY) Afrika’daki uçuş ağını genişletmesi, Türkiye ile Afrika arasındaki ulaşım bağlantılarını da güçlendirdi. Bu gelişmeler, Türkiye’nin Afrika’daki varlığını pekiştirdi ve iki taraf arasındaki ekonomik, siyasi, güvenlik ve kültürel ilişkilerin derinleşmesine katkıda bulundu. Türkiye, 2008’de Afrika Birliği’ne gözlemci üye olarak kabul edildi ve 2014’te Afrika Birliği ile stratejik ortaklık anlaşması imzaladı.
2024 itibarıyla Türkiye’nin Afrika kıtasındaki 44 ülkede büyükelçiliği bulunuyor. Ankara bu ülkelerle aktif diplomatik ve ekonomik ilişkiler yürütüyor. Bu ülkeler arasında Türkiye’nin özellikle Güney Afrika, Nijerya, Senegal, Kenya, Tanzanya, Somali, Sudan, Etiyopya, Libya ve Cezayir gibi önemli stratejik ortakları bulunuyor. Türkiye’nin Afrika kıtasındaki varlığı sadece büyükelçiliklerle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda ticaret, güvenlik ve yatırım anlaşmaları, kültürel değişim programları ve insani yardım projeleriyle de destekleniyor.
Son yıllarda Türkiye, Afrika’da güvenlik sağlayan önemli bir aktör olarak öne çıkıyor. Kıtadaki güvenlik sorunlarının çözümünde aktif rol oynayan Türkiye’nin imajı, tarihsel olarak Osmanlı Devleti’nin sömürgeci olmayan geçmişi ve Cumhuriyet dönemindeki olumlu girişimleriyle de konsolide oluyor.
NATO’nun önemli bir parçası olan Türkiye, güçlü ordusu ve artan üretim kapasitesiyle özellikle silahlı insansız hava araçları (SİHA) gibi teknolojik ürünlerle dikkati çekiyor. Bu teknolojik ürünler Afrika ülkelerinin güvenlik ihtiyaçlarını karşılamada fayda ve maliyet açısından sağladıkları avantajlar sebebiyle Ankara’yı öne çıkan bir aktör haline getiriyor. Son yıllarda Türkiye askeri eğitim üsleri, barışı koruma misyonlarına katılımı ve güvenlik ekipmanlarının ithalatı yoluyla Afrika ülkelerinin kamu güvenliğine katkı sağlıyor. Bu bağlamda Türkiye, kıtada “güvenliğe katkı sağlayan aktör” konumunu da güçlendiriyor.
Türkiye-Afrika ilişkileri sağlam bir zemine sahip
Türkiye’nin Afrika ülkelerinde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) aracılığıyla yürüttüğü kalkınma projeleri bu ülkelere sağlık, eğitim, tarım ve altyapı gibi alanlarda önemli katkılar sağlıyor. Somali, Sudan ve Nijer’de inşa edilen hastaneler, okullar ve su kuyuları yerel halkın yaşam standartlarını artırıyor.
Türk iş dünyasının enerji, inşaat ve tekstil sektörlerinde Afrika’ya yaptığı yatırımlar bölgede ekonomik büyümeyi teşvik ediyor ve yeni istihdam olanakları oluşturuyor. İnsani yardım faaliyetleri de Türkiye’nin Afrika’daki imajını güçlendiriyor. Somali’deki açlık krizi döneminde ülkeye yapılan yardımlar ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mogadişu ziyareti, Türkiye’nin Afrika’da insani yardım konusundaki kararlılığını ortaya koyan detaylar arasında. Bu çerçevede, yerel halkla yapılan röportajlarda Türkiye hakkındaki olumlu söylem söz konusu yorumu destekler nitelikte.
Diplomatik düzeyde ise Türkiye, Afrika Birliği ile kurduğu güçlü ilişkiler ve düzenlediği işbirliği zirveleriyle dikkati çekiyor. Ayrıca Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan kaynaklanan tahıl arzı sorununda Türkiye’nin aktif rol oynaması Afrika ülkeleri nezdindeki konumunu güçlendirdi. Nitekim, hem Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Musa Faki Muhammed hem de Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) Genel Sekreteri Workneh Gebeyehu, Temmuz 2022’de imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması’nı takdirle karşıladıklarını belirtti.
Bunun yanı sıra eğitim ve kültürel işbirlikleri aracılığıyla Afrikalı gençlere sağlanan burslar ve eğitim fırsatları, uzun vadede Türkiye-Afrika ilişkilerini güçlendirecek önemli adımlar arasında yer alıyor. Bu çerçevede, Afrika ülkelerinin Türkiye’nin varlığına olumlu yaklaşımı hem ekonomik ve insani yardımlar hem de diplomatik ve kültürel iş birlikleri temelinde sağlam bir zemine oturuyor.
Afrika ile ilişkiler Türkiye için neden önemli?
Afrika ile ilişkiler, Türkiye için çeşitli nedenlerden dolayı büyük önem taşıyor. İlk olarak, Afrika, Dünya Bankası ve çeşitli Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarının verilerine göre hızla büyüyen ekonomileri ve geniş doğal kaynaklarıyla Türkiye için önemli ekonomik fırsatlar sunuyor. Türk şirketleri Afrika’da yatırımlar yaparak ve ticaret anlaşmaları imzalayarak, bu kıtanın sunduğu fırsatlardan yararlanıyor.
İkinci olarak, Afrika ile ilişkiler Türkiye’nin uluslararası arenada daha fazla görünürlük kazanmasını sağlıyor. Afrika kıtası BM ve diğer uluslararası örgütlerde önemli bir oy gücüne sahip. Türkiye, Afrika ülkeleriyle kurduğu dostane ilişkiler sayesinde uluslararası platformlarda daha etkili bir rol oynuyor. Örneğin, Türkiye 2009-2010 döneminde BMGK’da geçici üye statüsünde görev yaptı. Türkiye’nin BMGK’da geçiçi üye olması için seçimler 17 Ekim 2008’de yapıldı. BM Genel Kurulu’ndaki bu seçimde Türkiye 192 üye ülkeden 151’inin oyunu alarak Güvenlik Konseyi’nde geçici üye oldu. Türkiye’ye oy veren bu ülkelerden 51’i Afrika ülkesiydi.
Üçüncü olarak, Afrika ile ilişkiler Türkiye’nin insani yardım ve kalkınma yardımları konusundaki liderliğini pekiştiriyor. Türkiye, Afrika’da gerçekleştirdiği insani yardım projeleri ve kalkınma yardımlarıyla uluslararası toplumda takdir topluyor. Örneğin, Türkiye-Somali ilişkileri konusunda çalışmalarıyla tanınan Somalili yazar Ayşe Hasen Senkayi’nin “Türkiye, Somali’nin kalbinde büyük bir yer edindi.” sözü resmi yetkililerin yanı sıra yerel entelektüel çevreler nezdinde de Türkiye’nin yürüttüğü politikaların takdirle karşılandığını gösteriyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerinin artan önemi, hem Türkiye hem de Afrika ülkeleri için büyük fırsatlar sunuyor. Ekonomik, siyasi, kültürel ve insani yardım alanlarındaki işbirlikleri her iki tarafın da karşılıklı fayda sağlamasına olanak tanıyor. Türkiye için Afrika ülkeleri hızla büyüyen ekonomileri ve stratejik konumlarıyla önemli bir partner olmaya devam ediyor. Bu ilişkilerin sürdürülebilir ve karşılıklı saygıya dayalı bir şekilde gelişmesi, hem Türkiye’nin uluslararası siyasetteki konumunu güçlendirecek hem de Afrika ülkelerinin kalkınmasına katkı sağlayacaktır.
Dr. Kaan Devecioğlu,
ORSAM’da Kuzey Afrika Koordinatörü