Türk Dünyasının Yürekli Avazı: Ganire Paşayeva

Kalbi Azerbaycan sevdasıyla atan, Türk birliğini yaşam felsefesi hâline getiren ve ülkelerimizin birliği için olağanüstü bir özveriyle çalışan değerli Ganire Paşayeva’nın vefatı, Türk Dünyası’nın yüreğinde derin bir boşluk bırakmıştır. Kendi gönlümde de derin bir saygı ve sevgiyle yer etmiş olan Ganire Paşayeva’yı kaybetmenin hüznünü tarif etmekte zorlanıyorum. O, Azerbaycan ve Türk Dünyası’nın sönmeyen bir yıldızı, kardeşliğin ve birliğin yılmaz savunucusuydu. Onun kalbi, Türk birliği için atar ve çalışmaları her birimize ilham kaynağı olurdu. Şimdi, hatırasını yaşatmak için kaleme sarılıyorum; çünkü o, her zaman saygıyla anılacak bir şahsiyettir. Onun hayatı, kişiliği ve Türk Dünyası için yaptığı fedakârlıklar, her daim minnetle hatırlanacaktır.

Ganire Paşayeva’yı uzun zamandır tanıyorum. Aramızdaki ilişki, basit bir tanışıklık değil; aksine muazzam bir dostluk ve kardeşliktir. Üstün karakterinde tam anlamıyla Türk milletine adanmışlık barındıran bu değerli hanımefendinin, Türkiye ile Azerbaycan arasında kurulan kardeşlik bağının en değerli mimarlarından birisi olduğunu belirtmeliyim.

Ganire Paşayeva’nın, bilgiye ve öğrenmeye karşı bitmek bilmeyen bir ilgisi vardı. Çalışkanlığı ve azminin meyvelerini hemen her alanda görebiliyorduk. Yaşamı boyunca çeşitli birçok görevde bulunmuş ve her daim ülkesine hizmet etmişti. Kendisi aynı zamanda bir aktivist olarak uluslararası arenada Türk milletinin haklarını savunmaktan asla geri durmazdı ve her türlü haksızlığa karşı cesurca mücadele ederdi. Yaşamı boyunca Azerbaycan ve Türk Dünyası için sayısız projelerde yer aldı. Bu amaç doğrultusunda atmadığı bir adım yoktu. Almanya, Fransa, Hollanda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve daha nice ülkede birçok etkinlikte onunla omuz omuza yürüdük. Azerbaycan ve diğer Türk Cumhuriyetleri’nde birçok faaliyette birlikte çalıştık. Azerbaycan’a yaptığımız her ziyarette bizlere sofrasını açan yüce gönüllü bir soydaşımızdı. Her buluşmamızda, onun bilgeliğinden ve enerjisinden ilham alıyorduk. Birlikte geçirdiğimiz zamanlarda, onun yüreğindeki adanmışlığı ve Türk milletine olan sevgisini daha da yakından görme fırsatı buluyorduk.

Ganire Paşayeva, Türkiye’de de sayısız etkinliğe katılmıştı; Türk Dünyası hakkında ülkemizde gerçekleştirilen birçok konferans, çalıştay ve sempozyumda bulunmuştu. “Türk Dünyasının güçlü olması için Türkiye’nin güçlü olması gerekir’’ düşüncesini her plarformda savunuyordu ve Türk Dünyası için yaptığı güzide çalışmalarla ülkemizde gönüllere taht kurmuştu. Kendisi, EkoAvrasya Vakfı olarak gerçekleştirdiğimiz hemen her etkinliğe katılmayı bir görev edinerek yanımızda durmuş ve bizlere her daim desteğini hissettirmişti. Ankara, Bursa, İstanbul, Kocaeli, Trabzon, Rize… Onu, 2011 ve 2018 yıllarında Erzurum’da, kendi memleketimde de ağırlama mutluluğuna nail olmuştum. Vefatından hemen önce de sözleşmiştik. Eylül ayının son haftasında Bakü’deydim. Beni telefonla aramıştı, kendisiyle görüşmeden Bakü’den ayrılmamın mümkün olmayacağını söylemişti. 24 Eylül 2023 sabahı kahvaltı yapmak için sözleşmiştik fakat ne yazık ki o gece rahatsızlanması sebebiyle randevumuzu hiç gerçekleştiremedik.

Ganire Paşayeva, yüreği cesaret ve fedakarlıkla yoğrulmuş bir insandı. Onun gibi cesur, kararlı ve adanmış kadınlar, tarih boyunca nadir yetişir. Her adımında, her sözünde ve her eyleminde, milletine olan sevgisini ve bağlılığını yansıtan bu muhteşem insan, çağımızın en nadide çiçeklerinden biriydi. Yüce gönüllü, azimli ve fedakar bir insan olarak, her türlü zorluğa göğüs gererdi. Kendi mutluluğundan çok insanlığın mutluluğunu ön plana koyardı.

Tıp doktoru olarak, yeri geldiğinde Afrika’da yokluk içinde yaşayan çocuklara şifa dağıttı. Bir milletvekili ve Avrupa Parlamento Temsilcisi olarak ülkesinin ve Türk Dünyası’nın haklarını savunmaktan asla çekinmezdi. Her platformda; yazılı ve sözlü basında, radyo ve televizyonlarda Türk milletine karşı yapılan haksızlıklara karşı durdu. O; bilgisi, aklı ve mantığıyla tarihî gerçekleri tane tane anlatarak her ortamda Türk milletinin haklarını savunmuştu.

Ganire Paşayeva, uluslararası arenada Türk Dünyası’nın güçlü sesi olarak tanınmıştı. Onu daha yakından tanıyanlar, kararlı duruşuna, mücadeleci kişiliğine ve Türk Dünyası’na olan hayranlığına hep şahit oldular. Bağımsız Azerbaycan ve Karabağ’ın özgürlüğü adına büyük mücadeleler vermişti. Onu; bazı günler millî dertlerle hemhâl olurken, bazı günler mikrofon önünde hararetli konuşmalar yaparken, bazı günlerde ise Karabağ’da cephe hattında düşmana korku salarken görmek mümkündü. “Ben de bir askerim!” demişti. “Askerlik kaydımı yaptırdım, ben bir tıp doktoruyum, bundan böyle ihtiyaç hasıl olduğunda cepheye gideceğim…”

Ganire Paşayeva, Türk Dünyası’nın birliği ve beraberliği için çalıştı. O, sadece bir milletvekili değildi; aynı zamanda güçlü kalemiyle Türk Dünyası’nın sorunlarına çözüm yolları üretti. Ses tonundaki azim ve kararlılık, jest ve mimiklerinde hissettiğimiz heyecan, onun içten gelen bir dava insanı olduğunun göstergesiydi. Merhum Haydar Aliyev’in veciz ifadesi “Tek millet iki devlet” sözlerini hakkıyla yüceltti.

Ganire Paşayeva, Türk Dünyası’nın cesur yürekli bir neferiydi. O, Adriyatik’ten Çin Seddi’ne, Sibirya’dan Cezayir’e kadar uzanan geniş bir coğrafyada, ayağının değmediği yer kalmayan, kalbine bu coğrafyayı sığdırmış bir Türk evladıydı. Bir tıp profesörü, bir hukukçu, bir siyasetçi olmasının yanı sıra gazetecilik ve yazarlık görevlerini de davası ve idealleri için sürdürmüştü.

Ganire Paşayeva’nın ardından, onun gibi kadınların kolay kolay yetişmediğini bir kez daha anlıyoruz. Kendisi, Türk Dünyası için en çok emek harcayan isimlerden biriydi. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kardeşlik köprüsünün en önemli mimarlarından birisiydi. Türkiye’yi, ülkenin tarihini ve kültürünü birçok Türk vatandaşından daha iyi bilen ve içselleştiren; Türk telakkisi ve kaygısıyla üstün bir milliyetçi duruş sergileyen Ganire Paşayeva, Türk Dünyası için her daim ilham kaynağı olmuştur ve gelecek nesiller için muazzam bir örnektir. Bütün Türk devletlerinde tanınan, bilinen ve sevilen bir isim olan Ganire Paşayeva’yı bir gün Erzurum’da Nene Hatun’un aziz hatırasını yaşatırken, bir başka gün Kerkük’te Türkmenlerin davasına baş koyarken, bir başka gün ise Kazakistan’da Abay Kunanbay’ın nasihatlerini alıp Bakü’ye taşırken görebilirdiniz.

Cesur yürekli Ganire Paşayeva, Türk Dünyası’nın güçlü avazıydı. Şahsının kararlı duruşu, mücadeleci kişiliği ve Türk Dünyası’na olan hayranlığı herkes tarafından bilinmektedir. Onun gibi kadınlar, dünyaya nadiren gelir ve geldiklerinde de arkalarında silinmez izler bırakırlar. Onu dinlerken, gözlerde Nene Hatun, Raziye Begüm Sultan, Tomris Hatun, Hürmüz Fatma, canlanır. Bizler de Ganire Paşayeva sayesinde Türk kadınının, yeri ve zamanı geldiğinde nasıl efsaneleşebildiğine bir kez daha şahit olduk. Kendisi ne yazık ki 28 Eylül 2023 tarihinde aramızdan ayrılarak ebedî âleme göçtü. Ömrünün sonunda Karabağ’ın azat edilişine şahitlik etmiş; vatanına, milletine bayrağına aşık bir Türk evladı olarak vefat etmiştir.

Ganire Paşayeva’nın vefatı, sadece Azerbaycan ve Türk Dünyası için değil, tüm insanlık için büyük bir kayıptır. Hem siyasetçi hem mütefekkir hem bilim insanı hem de sanatkâr olan Ganire Paşayeva, Türk milletini amasız, fakatsız, şartsız sevmiş ve Türk cihan hâkimiyeti mefkûresine inanmıştır. O; Üsküp’ten Gümülcine’ye, Konya’dan Erzurum’a, Ahıska’dan Gence ’ye kadar uzanan bölgelerde Türk diasporasını tek başına göğüsleyen dev bir isimdir. Kendisi yalnızca Azerbaycan Milletvekili değil, 250 milyon Türk’ün vekili ve kardeşidir. 48 yıllık ömrüne büyük bir miras sığdırmış, cesur bir kadındır.

Ganire Paşayeva, Türk Dünyası’na adanmış bir hayatın sembolü olarak her zaman saygı ve minnetle anılacaktır. Onun cesur duruşu, azmi ve fedakarlıkları, Türk Dünyası’nın geleceği için ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Şimdi, Ganire Paşayeva’nın anısını yaşatmak, onun bıraktığı yolda yürümek, bizler için kutlu bir görevdir. Onun ruhu, her zaman bizimle olacak ve bizlere ilham vermeye devam edecektir. Aziz hatırası, Türk Dünyası’nın birlik ve beraberliği için çalışmaya devam edenlere güç verecektir. Türk Dünyasına baş sağlığı diliyoruz.

Mekânı cennet, ruhu şad, kabri nur olsun.

Hikmet EREN

EkoAvrasya Vakfı

Mütevelli Heyeti Başkanı

Son Yazılar