Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, Tiflis’teki gösterilerin barışçıl olmadığını belirterek, eylemcileri şiddet içeren davranışlar sergilemekle suçladı.
Başbakan Kobakhidze, Hükümet Binası’nda düzenlediği basın toplantısında ülkedeki gelişmeleri değerlendirdi.
Gürcistan hükümetinin AB’ye katılım müzakerelerini askıya alma kararına karşı devam eden gösterilerde şiddet olayların yaşandığına dikkati çeken Kobakhidze, “Tiflis’teki gösteriler barışçıl değil.” dedi.
Eylemcilerin polise ve parlamento binasına defalarca saldırdığını belirten Kobakhidze, ana muhalefetteki “Birleşik Ulusal Hareketi” partisi ve destekçilerinin, Ukrayna’da 2014’te yaşanan “meydan olayları” benzeri bir eylem düzenlemeye çalıştıklarını savunarak, buna izin vermeyeceklerini vurguladı.
Kobakhidze, gösterilerde polis ve parlamento binasına saldıranlar arasında birkaç Rusya ve bir İngiltere vatandaşı bulunduğunu ifade ederek, “Şiddet çetelerini organize eden yabancı ‘eğitmenlerle’ uğraşıyor olabiliriz ancak gelişmeleri önceden tahmin etmek istemiyorum, bu bir soruşturma meselesidir.” dedi.
Ülkenin AB ile entegrasyonunun kendileri için öncelikli olduğuna dikkati çeken Kobakhidze, “Gürcistan’ın 2030 yılına kadar Avrupa Birliği’ne kesin katılımı için her türlü çabayı göstereceğimize söz veriyoruz.” diye konuştu.
ABD-Gürcistan ilişkileri
Öte yandan, Tiflis’teki olaylar nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlığının Gürcistan ile olan stratejik ilişkileri askıya almasına yönelik değerlendirme yapan Kobakhidze, bu kararın geçici olduğunu ileri sürdü.
ABD’de başkan seçilen Donald Trump ile şimdiden bağlantı kurduklarını kaydeden Kobakhidze, “Trump ne derse o olur, dolayısıyla bizim için en önemli şey, Donald Trump ile olan ilişkimizdir.” dedi.
Kobakhidze, dün yaptığı açıklamada AB’ye yönelik “Şantaja son verin” çağrısında bulunarak, “(AB) Müzakere açmak istiyorlarsa bunu masaya koysunlar, ben de hemen imzalarım.” ifadesini kullanmıştı.
Gürcistan’da parlamentonun ön tarafını kuşatan göstericilere polis tazyikli su ile müdahale ediyor
Gürcistan hükümetinin, ülkenin AB’ye katılım müzakerelerini 28 Kasım’da askıya alma kararına karşı başlayan gösteriler 4. gününde devam etti.
Hükümetin kararına tepki gösteren binlerce kişi gece saatlerinde tekrar Tiflis’te parlamento binasının önünde toplandı.
Hükümete istifa çağrısında bulunarak ülkede yeni parlamento seçimlerinin düzenlenmesini talep eden göstericiler ellerinde Gürcistan ile AB bayrakları taşıdı.
Binanın ön kapısında güvenlik gerekçesi ile kurulan çelik bariyerlere taş ve farklı eşyalarla vurmaya başlayan göstericiler, aynı zamanda binaya doğru piroteknik attı.
Binanın çevresinde ve ön cephesinde konuşlandırılan Gürcistan İçişleri Bakanlığının güvenlik güçleri, göstericilere tazyikli su ile müdahale etmeye başladı.
Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı ve çok sayda ambulans ve sağlık ekibinin bulunduğu alandaki protesto gösterisi devam ediyor.
İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, gösteride yasadışı eylemlerin yaşandığı belirtilerek, çocukları yanlarına getiren velilere protesto alanından çocuklarını uzaklaştırma çağrısında bulunuldu.
Gösteriler sürüyor
Başbakan Kobakhidze’nin, AB katılım müzakerelerini 2028’e kadar askıya alma kararını eleştiren göstericiler, 28 Kasım’da başlattıkları eylemlerini başkent Tiflis’te 4. gününde sürdürdü. Ayrıca, ülkenin farklı şehirlerinde de insanlar hükümetin kararını protesto etmek için sokağa çıkıyor.
Gürcistan basınında yer alan haberlere göre, hükümetin AB ile ilgili kararından sonra Gürcistan’ın ABD, Hollanda, Litvanya, Bulgaristan ve Güney Kore büyükelçileri görevlerinden istifa etti.
Hükümetten AB ile müzakerelerin durdurulması kararı
Başbakan Kobakhidze, 28 Kasım’da yaptığı açıklamada, bazı Avrupalı siyasetçilerin Gürcistan’ın iç işlerine karıştığını ve AB parasıyla şantaj yaptığını belirterek, “Bütün bunları göz önünde bulundurarak, AB ile müzakerelerin başlatılmasını 2028 sonuna kadar gündeme almamaya karar verdik.” şeklinde konuşmuştu.
Kobakhidze, ülkesinin 2030’da AB üyesi olması için çalışmalarına devam edeceklerini bildirmişti.
Avrupa Parlamentosu, 26 Ekim’de Gürcistan’da yapılan parlamento seçimlerinin yenilenmesi çağrısında bulunmuş, buna karşılık muhalefet ve AB yanlısı eylemciler sokaklara dökülerek gösteriler düzenlemeye başlamıştı.