Özbekistan Bağımsızlığının 30. Yılını Kutluyor

Özbekistan’ın Ankara Büyükelçisi Alişer Azamhocayev, Özbekistan’ın bağımsızlığının 30. yılına ve “Yeni Özbekistan”a ilişkin sorulara cevap verdi.

Azamhocayev, 30 yıl önce parlamentolarında Özbekistan’ın bağımsızlığı hakkındaki kararın oylamasına milletvekili olarak katıldığını ve ülkesinin bağımsızlığına oy verme onurunu yaşadığını belirterek, “Tarihi açıdan 30 yıl çok uzun süre değildir. Buna rağmen bağımsızlık yıllarında ülkemizde yeni bir devlet ve toplum inşa etmek için tarihi çalışmalar yapılmış, cesur ve asil Özbek halkının yılmaz iradesi ve büyük çabaları ile sonsuz başarılar elde edilmiştir. Bağımsızlığın elde edildiği 1991’de Özbekistan’ın ulusal bayrağı da onaylanmıştı. Daha sonraki yıllarda ülkemizin anayasası ve devlet arması kabul edilmiştir. Öte yandan Özbekistan’ın milli parası ‘som’ tedavüle girmiş, altın ve döviz rezervlerimiz oluşturulmuştur.” ifadelerini kullandı.

“Yeni Özbekistan”

Özbekistan’da 135’i aşkın diğer milliyetlerin uyum ve huzur içinde yaşamlarını devam ettirdiğini dile getiren Azamhocayev, Özbekistan’ın ayağa kalkmış, uluslararası arenada kendi sözüne ve itibarına sahip bir ülke olduğunu ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in liderliğinde “Yeni Özbekistan – Üçüncü Rönesans” vizyonu doğrultusunda büyük bir kararlılıkla hedeflerine ilerlediğini vurguladı.

Azamhocayev, son beş yıldır ülkelerinde büyük çaplı demokratik değişimler yaşandığını, “Yeni Özbekistan” kavramının bir gerçeklik haline geldiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Beş yıl önce Cumhurbaşkanımızın girişimiyle kabul edilen ‘Eylemler Stratejisi’nin uygulanması sayesinde yeni bir Özbekistan ve Üçüncü Rönesans’ın temelleri atılmıştır. Devlet sisteminin ve kamusal yapılanmanın iyileştirilmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve yargı sisteminin reformu, liberal ekonomi ile iktisadi kalkınma, sosyal yaşamın geliştirilmesi, kamu düzeni, halklar arası uyum ve dini hoşgörü, ileri görüşlü bir dış politika izleme gibi eylem maddeleri kararlılıkla uygulanmış ve günümüzde sonuç vermeye başlamıştır.

Cumhurbaşkanımızın tabiriyle söylersek ‘Yeni bir Özbekistan’ın inşası sadece bir dilek, öznel bir olgu değil, tam aksine derin tarihi temelleri haiz, ülkedeki mevcut siyasi, yasal, sosyoekonomik, manevi ve eğitim durumunun icap ettirdiği ve halkımızın ezeli çabalarına uygun, milletimizin ulusal menfaatleriyle örtüşen nesnel bir gerekliliktir.”

Azamhocayev, “Yeni Özbekistan” hedefiyle bağlantılı olan bir diğer vizyonun da “Üçüncü Rönesans” veya “Üçüncü Uyanış” hareketi olduğunu, tarihlerinden güç alarak ülkelerindeki “Üçüncü Uyanış” vizyonunun insanlarında büyük hedefler için ilham verdiğini ifade etti.

Son beş yılda tüm alanlarda olduğu gibi Yeni Özbekistan’ın dış politikada çeşitli atılımlar yaptığını aktaran Azamhocayev, gerek ikili gerekse çok yönlü ilişkilerde aktif bir tutum benimsendiğini, bu doğrultuda Özbekistan’ın öncelikle komşu ülkelerle sorunlarını çözdüğünü, sınırlarını açtığını belirterek, şu değerlendirmesinde bulundu:

“Bölge ülkeleri arasında ekonomik, kültürel ve beşeri ilişkilerimiz hızla gelişmektedir. ‘Orta Asya Liderleri İstişare Toplantısı’ olarak adlandırılan yeni bir format gittikçe etkili olmaktadır. Özbekistan ileri görüşlü dış politikasıyla değil sadece bölgesinin belki dünyadaki siyasi süreçlerin aktif bir katılımcısına dönüşmektedir. Birleşmiş Milletler, Parlamentolar Arası Birlik, Avrupa Birliği, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Şanghay İşbirliği Örgütü, Bağımsız Devletler Topluluğu, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlarla iş birliği günbegün gelişmektedir. Yeni Özbekistan, uluslararası ve bölgesel kuruluşlarda da inisiyatif almakta ve cesurca girişimlerde bulunmaktadır.”

Özbekistan, 2021-2022’de Şanghay İşbirliği Örgütüne başkanlık edecek

Özbekistan’ın 2021-2022’de Şanghay İşbirliği Örgütüne başkanlık edeceğini ve bu önemli siyasi etkinliği üst düzeyde gerçekleştirmek için ciddi hazırlıklar yaptığını belirten Azamhocayev, 2019’da Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyinin tam yetkili üyeliğine kabul edildiğini, mezkur kuruluş çerçevesindeki girişimiyle Uluslararası Ali Şir Nevai Ödülü’nün ihdas edildiğini, bu ödülün Türk dünyası birliğinin geliştirilmesine büyük katkıda bulunan tanınmış kişilere sunulacağını dile getirdi.

Azamhocayev ayrıca, 2021’de Özbekistan’ın Fergana ilindeki Kokand şehrinin Türk Dünyası Turizm Başkenti, Harezm ilindeki Hive şehrinin ise Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak duyurulmasının da Özbekistan’ın Türk dünyası kapsamındaki başarılı çalışmalarını yansıttığını vurguladı.

Diaspora çalışmalarının önemli ölçüde yoğunlaştırıldığını belirten Azamhocayev, vatandaşlarının kalabalık olarak yaşadığı şehirlerde yeni konsolosluklar açıldığını, Türkiye özelinde ise Bursa, Adana ve Antalya’da Özbekistan fahri konsolosluklarının faaliyete başladığını söyledi.

“Türkiye, Özbekistan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmuştur”

Azamhocayev, Türkiye’nin 16 Aralık 1991’de Özbekistan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: “Böylece Türkiye bir nevi kendinin kardeşlik görevini yerine getirmiştir. Ülkelerimiz arasında 4 Mart 1992’de de ikili diplomasi ilişkileri başlatılmıştı. 1996’da iki devlet arasında imzalanan Ebedi Dostluk ve İşbirliği Antlaşması’nın da bu sene 25 yılını idrak ediyoruz. Genel olarak bakıldığında Özbek-Türk ilişkilerinin son beş yılda kalite bakımından tamamen yeni bir aşamaya taşındığını söylemeliyiz.

Ankara’da 19 Şubat 2020’de her iki ülke cumhurbaşkanlarının eş başkanlığında Özbekistan-Türkiye Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin ilk toplantısı başarıyla gerçekleştirilmiştir. Toplantı sırasında baş başa ve heyetler arası görüşmeler yapan Cumhurbaşkanları, küresel ve bölgesel gelişmeleri ele almış, ikili iş birliğini geliştirmenin yollarını incelemişlerdir. Bu yıl da inşallah, Taşkent’te Konseyin ikinci toplantısı için hazırlıkların heyecanını yaşamaktayız.”

Son beş yılda sağlıktan emniyete, eğitimden kültüre, maliyeden hukuka, tarımdan orman işlerine, çevreden inşaata, vergiden arşive çeşitli alanlarda Özbekistan ve Türkiye’nin ilgili kurumları arasında iş birliği ve tecrübe değişimine ait muhtıralar imzalanıp hayata geçirilmeye başlandığını kaydeden Azamhocayev, günümüzde, ikili ticari ilişkilerin hız kesmeden yükselmeye devam ettiğini, daha önce Özbekistan’ın 5. ticari ortağı konumunda bulunan Türkiye’nin son yıllarda 4. sırada yer aldığını belirtti.

“Türkiye’nin tecrübe ve birikimlerini değerlendiriyor ve ülkemizde uygulamaya çalışıyoruz”

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde iki ülke arasındaki iktisadi ilişkilerin sekteye uğramadığını vurgulayan Azamhocayev, Türkiye’nin bu süreçte çeşitli ekipman ve ilaçlarla ülkesine destekte bulunduğunu, uçuşların kapatıldığı ağır dönemlerde bile Türk tarafının Özbekistan’daki üretim ve imalat safhalarının olumsuz etkilenmemesi için talep edilen 1000’den fazla uzmanın ve görevlinin ulaşımı konusunda yardımda bulunduğunu kaydetti.

Azamhocayev, Türkiye’deki salgınla mücadele konularını Özbekistan’daki meslektaşlarına aktarmak üzere 16 uzman doktorun ülkesine gönderildiğini, çok ağır durumda salgının kontrole alınması konusunda tecrübelerini aktardıklarını söyledi.

Halihazırda Özbekistan’da faaliyet gösteren Türk sermayeli şirketlerin sayısının 1744’ün üzerinde olduğunu belirten Azamhocayev, “Günümüzde hemen hemen tüm alanlarda Türkiye’nin tecrübe ve birikimlerini değerlendiriyor ve ülkemizde uygulamaya çalışıyoruz. Halihazırda Özbekistan’daki çoğu bakanlıklarda Türk uzmanlar danışman olarak görev yapmakta ve bu süreçte yardımcı olmaktadırlar. İkili ilişkilerimizde eğitim ve yükseköğretimde de son dönemlerde belli kazançlar elde etmekteyiz.” dedi.

Azamhocayev, iki ülke arasındaki kültürel iş birliğine dair planlamalarının olduğunu, Kovid-19 salgını nedeniyle ertelediklerini ve Türkiye’de geniş çapta düzenlemeyi hedefledikleri “Özbekistan Kültür ve Sinema Günleri” etkinliğini 2022’de yapacaklarını anlattı.

Son Yazılar