Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları 11. Zirve Toplantısı: Yeni Bir Dönüm Noktası

Kırgızistan’ın Bişkek kentinde 6 Kasım 2024 tarihinde gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) On Birinci Zirvesi, Türk dünyasının geleceğini şekillendirecek bir dizi kritik adımın atıldığı tarihî bir dönemeç olarak öne çıkmıştır. Zirve, sadece bölgesel işbirliğini güçlendirmekle kalmayıp Türk dünyasının dijitalleşme, sürdürülebilir kalkınma, güvenlik ve ekonomik entegrasyon gibi temel stratejik alanlardaki büyük vizyonunu da ortaya koymuştur.

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un ev sahipliğinde düzenlenen Zirveye; Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Cumhurbaşkanı Viktor Orban ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar katılım sağlamışlardır. Zirvenin en dikkat çeken mesajlarından birisi de Türk dünyası devletlerinin birbirlerine duyduğu derin dayanışma ve birlik ruhudur. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılış konuşmasında Türk Devletleri Teşkilatı’nın, Avrasya coğrafyasındaki en güçlü işbirliği platformlarından biri hâline geldiğini vurgulamıştır. Bu birliğin Türk dünyası için yalnızca sembolik bir anlam taşımadığı, aynı zamanda ortak bir geleceğin inşa edilmesinde bir katalizör görevi gördüğü de aşikârdır.

Türk dünyasında birliğin, stratejik hedeflere ulaşmanın çok daha ötesinde kültürel bir bütünlüğü ve vazgeçilmez bir bağı temsil ettiğini bir kez daha görmüş olduk. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle “Türk Dünyası Yüzyılı” vizyonunu dile getirmesi, Türk halklarının tarihsel ve kültürel bağlarını daha da güçlendirerek, ortak bir geleceğe doğru emin adımlarla ilerlediğini göstermektedir.

Zirvede önemli bir adım atılarak Türk Devletleri Teşkilatı bayrağı güncellenmiştir. Yeni bayrak tasarımı, üye ülkeler arasında artan iş birliği ve ortak kimlik vurgusunu güçlendiren simgelerle dikkat çekmektedir. Yapılan bu değişikliğin, küresel mercekte daha güçlü ve uyumlu bir Türk dünyasını temsil ettiğini düşünmekteyiz; teşkilat bayrağının güncellenmesi, Türk dünyasının birleşik bir gelecek vizyonuna duyduğu güçlü inancın sembolik bir ifadesidir.

Yeni bayrak tasarımı, sadece estetik bir değişiklik değil; aynı zamanda, köklü kültürel mirasla modern iş birliği ve birlik hedeflerini birleştiren bir simgedir. Teşkilatın bayrağındaki yeni detaylar, geçmişin zengin mirasını temsil eden unsurları, bölge halkları arasındaki bağı güçlendiren modern bir anlayışla harmanlayarak üye devletlerin ortak aidiyet ve iş birliği ruhunu yansıtmaktadır.

Zirve, bölgesel güvenlik ve barış konularında da önemli mesajlar vermiştir. Zirve gündeminde Güney Kafkasya’daki barış sürecine dair düşüncelerin dile getirilmesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin aktif konum alması, Türk devletlerinin birlik ve beraberlik noktasında kararlı bir tutum sergileyeceğini ve barışı savunacak bir politika izleyeceğini ortaya koymaktadır.

Bu noktada zirvenin; Türk devletleri arasında bir işbirliği anlaşmasının çok daha ötesinde, ulusal bir birlik ve uluslararası düzeyde daha güçlü bir ses çıkarma iradesini simgeleyen örnek bir kalkınma hâline geldiğini düşünmekteyiz. Ayrıca Kıbrıs Türklerine verilen güçlü destek, Türk dünyasının sadece ekonomik ve güvenlik alanlarında değil, aynı zamanda ulusal ve kültürel dayanışma açısından da güçlü bir birlik içerisinde olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

Türk Yeşil Vizyonu’nun kabulü ise zirvenin en önemli kararlarından biri olarak Türk dünyasının sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşma yolunda stratejik bir karar ve önemli bir dönemeçtir. Türk devletlerinin çevresel sorumluluklarıyla birlikte verimli kaynak kullanımı ve yeşil kalkınma stratejileri doğrultusunda bir araya gelmesi, Türk dünyasının geleceğe yönelik daha duyarlı bir yaklaşım benimsediğini ortaya koymaktadır.

Bişkek’in 2025 yılı için Türk Dünyası Dijital Başkenti olarak ilan edilmesi, Türk devletlerinin dijitalleşme sürecindeki kararlılıklarını ve bu alanda önemli bir adım attıklarını da göstermektedir. Bu adım, dijital ekonomi ve teknolojiye dayalı kalkınmanın Türk dünyasında güçlü bir biçimde yerleşmesini sağlayacak önemli bir dönüm noktasıdır.

Zirvede alınan kararlar, ekonomik entegrasyon konularına da önemli bir ivme kazandıracaktır. Türk devletlerinin karşılıklı ekonomik ilişkilerinin arttığını ve ilerleyen dönemlerde bu alanda daha güçlü işbirliklerinin kurulabileceğini düşünmekteyiz. Özellikle Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması’nın imzalanması, yalnızca ticaretin hızlanmasını sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Türk devletleri arasındaki dijital altyapının güçlendirilmesine ve ortak projelerin daha verimli bir şekilde hayata geçirilmesine de imkân verecektir. Türk dünyasının bu alanda oluşturduğu ortaklıkların yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda bölgesel güvenlik ve istikrarı da pekiştirecek önemli bir temele oturduğu açıktır.

Türk dünyasının ortak geleceğini inşa etmek adına atılan bu adımlar sayesinde hem bölgesel hem de küresel alanda etkinliğin artacağına ve Türk dünyasının, tarihî mirasını geleceğe taşırken aynı zamanda modern dünyanın gereksinimlerine de uygun bir yapı inşa edeceğine inancımız tamdır.

Hikmet EREN

EkoAvrasya Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı

Son Yazılar