Türk savunma sanayiinin ürettiği mühimmat, füze ve roket başta olmak üzere birçok ürüne, dünya pazarında ilgi ve talep her geçen gün artıyor.
Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, ihracatın kendileri için çok önemli bir kalem olduğunu söyledi.
Şirketin, geliştirdiği ürünleri öncelikli olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanımına sunduğunu dile getiren İkinci, ihracatta da büyük bir başarı elde etmek için gayret gösterdiklerini ifade etti.
“Gelirimizin yüzde 30’dan fazlasını ihracattan elde edebilen bir savunma şirketi haline geldik. Bu çok güzel bir başarı.” diye konuşan İkinci, ihracattan gelen gelirin neredeyse tamamının ROKETSAN’ın kendi öz kaynak ve AR-GE projelerine aktarıldığını belirtti.
İkinci, şöyle konuştu: “Ne kadar fazla ihracat yapabilirsek hem ülkemizin ihracatı açısından çok önemli bir iş yapmış hem de yeni geliştirdiğimiz sistemlere, geliştireceğimiz teknolojilere kaynak sağlamış, hızımızı artırmış oluyoruz. ROKETSAN, 2022 yılını beklediğimizin üzerinde bir başarıyla kapatıyor. Hem ciro anlamında hem de ihracat anlamında çok başarılı projelere imza atmış bulunuyoruz. Bundan sonraki aşamalarda da aslında bu başarının çok hızlı şekilde artarak devam edeceğini hep beraber göreceğiz diye temenni ediyorum. Bunun da ayak izleri, ön göstergeleri yapmış olduğumuz temaslarda, sözleşmelerde kendini gösteriyor.”
Milli füzelerle Uzak Doğu pazarının kapısı açıldı
Son olarak Endonezya’nın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik imzaladıkları sözleşmeye ilişkin bilgi veren İkinci, şunları kaydetti: “Endonezya’da 2 büyük proje için sözleşme imzasını gerçekleştirdik. Bir tanesi ülkemizin şu anda en büyük balistik sistemlerinden bir tanesi olan Bora füzesinin uluslararası versiyonu olan Khan silah sisteminin ihracatı konusunda imzalandı. Aynı zamanda Endonezya Silahlı Kuvvetlerinin hava savunma ihtiyacını karşılamak üzere TriSula hava savunma sistemiyle de ilgili bir sözleşme imzaladık. TriSula, aslında yeni bir hava savunma sistemi. ROKETSAN’ın görevi de bu hava savunma sistemi için kullanılacak olan füzelerin geliştirilmesini sağlamak. Bunlar mevcut füzelerimizle aynı füzeler olmayacak, farklı füzeler olacak. Bu füzelerin geliştirilmesi için şu anda ROKETSAN çalışıyor. Endonezya Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarına, onların taleplerine göre şekillendirilmiş bir hava savunma sistemi olacak. TriSula tamamen onlara özgü yapılacak bir proje olacak diyebiliriz. Ancak özellikle Endonezya pazarında daha da fazla ürünle ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Uzak Doğu pazarı, özellikle o bölgedeki ihtiyaçlar ve bize olan talepler çok hızlı şekilde yükseliyor. Burada kazanmış olduğumuz referans, özellikle o bölgede ROKETSAN’ın şu andaki mevcut pazar payının çok hızlı şekilde artırılması için aslında bize motivasyon veriyor. Çalışmalarımıza bütün hızıyla devam ediyoruz.”
İkinci, gelecek yıllarda Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarıyla kullanmış olduğu ürünlerin uluslararası pazarda, özellikle ROKETSAN özelinde, çok ciddi taleple karşılaşacağını dile getirdi.
Dünyanın önde gelen mini akıllı mühimmatları
Murat İkinci, silahlı insansız hava araçlarında (SİHA) kullanılan mini akıllı mühimmatlara ilişkin ise Türk SİHA’larına ilginin artmasıyla ROKETSAN’ın mini akıllı mühimmatlarına talebin de arttığını söyledi. İkinci, şunları kaydetti: “Bu konuda talep gerçekten çok hızlı şekilde artıyor diyebiliriz. ROKETSAN da bu talebe karşılık vermek üzere üretim kapasitesini çok hızlı şekilde artıyor. Halen yatırımlarımız devam ediyor ve mini akıllı mühimmat konusunda hem Türkiye hem de ROKETSAN ürünleri şu anda dünyada en iyi ürün ailesi içerisinde yer alan ürünler diye söyleyebiliriz. Bu ürünlerin çeşitlendirilmesi, ürünlere ek kabiliyetler kazandırılması, SİHA’larımızın vurucu gücünü oluşturan bu ürünlerin kabiliyetlerini artırarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyon kabiliyetine katkı sağlanması için çok fazla iç AR-GE projesi yapıyoruz. Bunların birçoğu ürüne dönüşmek, ürüne yansıtmak üzere tamamlama aşamasına geldi. Bu teknolojilerin hepsini burada kendi mühendislerimizle veya iş ortaklarımızla beraber gerçekleştiriyoruz. Birçok ortağımızın katkısıyla aslında Türkiye’nin sahip olduğu SİHA’lar, dünya çapında üne sahip olduğu gibi bu SİHA’lara vuruş gücünü sağlayan mühimmatlarımız da hızla kabiliyetlerini artırarak dünyada yine oyun değiştirici olma noktasında çok fazla imkanı başta silahlı kuvvetlerimiz olmak üzere dost ve kardeş ülkelere de sağlayacak. Bu konuda hiç hız kesmiyoruz. Çok özellikli, önemli, ayrıcalıklı, teknolojileri de mini akıllı mühimmat ailesine entegre ederek devam ediyoruz. Yeni ürün aileleri, ürün çeşitliliği testleri tamamlandıktan sonra kullanım aşamasına geldiğinde kamuoyuyla da paylaşılacak. Ürün ailemiz dünyanın en önde gelen mini akıllı mühimmat ailelerinden bir tanesi ama bu giderek genişliyor ve çok daha üstün teknolojik özellikleri olan mühimmatlar olarak, SİHA’larımızın etkinliğini artırmak üzere, önümüzdeki yıllarda faaliyete geçecek. Bugüne kadarki üretim sayısını paylaşmıyoruz ama yeterince üretiyoruz diyebiliriz.”
Mete füzesi harp sahasına çıkmaya hazırlanıyor
Lazer güdümlü mini füze sistemi Mete’ye yönelik yürüttükleri çalışmalar hakkında da bilgi veren İkinci, Mete’nin güdümlü bir füzenin en küçük versiyonu olduğunu söyledi.
Çok küçük, yaklaşık 1 kilometre menzile sahip ve 3 kilogram ağırlığındaki Mete’nin insansız kara ve küçük insansız hava araçlarından atılabileceğini ve bu araçları geliştiren iş ortaklarıyla çalışmalar yürüttüklerini ifade eden İkinci, şöyle konuştu: “Onlara hem maliyet etkin hem de esnek bir lazer güdümlü füze çözümünü sağlıyoruz. Mete, lazer güdümlü füze olmaktan ziyade farklı araçlara entegre olabilecek lançer, komuta kontrol altyapısıyla birçok platforma güdümlü füze atma yeteneğini kazandırmış olacak. Bu, aslında çok büyük bir çarpan etkisi, bu kadar küçük bir mühimmatla 1 kilometre içerisinde nokta hedefi vurabilecek bir teknolojiyi bu tür insansız platformlara kazandırmak aslında küçük platformların da silahlı olarak savaş alanında kullanılmasının önünü açacak diye değerlendiriyoruz. Daha önce güdümsüz mühimmatlarla denemeler yapılmıştı. Ancak Mete kendi çapında, büyüklüğünde, güdümlü olarak atılabilen Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kullanılacak ilk mühimmat olacak. Mete’nin testleri tamamlanmak üzere. 2023’ten itibaren harp alanında başarıyla göreceğiz.”