Cezayir Kurtuluş Ordusu’nun, 1955’te Kuzey Konstantin’deki Fransız sömürge noktalarına saldırı gerçekleştirmesinin ardından sömürge kuvvetlerinin 6 kentte sivillere yönelik başlattığı intikam operasyonlarında 20 bin Cezayirli hayatını kaybetti.
AA’nın hazırladığı, “Cezayir kurtuluş devriminin ikinci aşaması Kuzey Konstantin Saldırıları ve Sonuçları” konulu dosya haberin üçüncü ve son bölümünde, Fransız sömürgeciliğinin, Cezayir Kurtuluş Devrimi’nin ikinci aşaması sayılan Kuzey Konstantin Saldırılarına karşı gerçekleştirdiği intikam operasyonu ve katliam ele alındı.
Fransız sömürgesini yenilgiye uğratan Cezayir devriminin ikinci aşaması: Kuzey Konstantin Saldırıları
Fransız sömürgeciliğine büyük darbe indiren Cezayirli devrimci komutan: Yusuf Ziğud
Cezayir’deki Fransız sömürgeciliğine 68 yıl önce ülkenin kuzeydoğusundaki Skikda vilayeti başta olmak üzere 6 kentte halkın desteklediği “mücahitler” (Cezayir kurtuluş mücadelesine katılanlara verilen isim) tarafından ağır darbe vuruldu.
Ancak Kuzey Konstantin Saldırıları, Fransız sömürge makamlarınca büyük bir şiddetle karşılandı. Yerel ve uluslararası kaynaklara göre, sömürgecilerin yaklaşık bir hafta boyunca Kuzey Konstantin bölgesinde, kadın, erkek, çocuk, yaşlı demeden, sivil halka yönelik sürdürdüğü şiddet dalgasında en az 20 bin Cezayirli hayatını kaybetti.
Skikda Valiliği Mücahitler Müdürlüğü tarafından o dönem yayımlanan rapora göre, sömürge güçlerinin uyguladığı vahşet tarif edilemez. Fransız sömürge kuvvetlerinin, Cezayir kurtuluş mücadelesinin başladığı 1 Kasım 1954’ten bu yana korkunç katliamlar gerçekleştirdiği belirtiliyor.
Sömürge makamları, öldürülen Cezayirlilere o dönem adı Philippeville olan Skikda kentindeki “20 Ağustos 1955” stadyumu başta olmak üzere 20 adet toplu mezar alanı belirlemişti.
Cezayir Müslüman Alimler Birliği Skikda Şubesi’nin raporuna göre Fransız sömürge döneminin Skikda (Philippeville) Belediye Başkanı Benquet-Crevaux’un emriyle 21 Ağustos 1955’te başlatılan soykırım sürecinde, binlerce Cezayirli öldürülmüş, binlercesi de gözaltına alınmıştı.
Tutuklu sivillere çeşitli şekillerde işkencelerin uygulanırken stadyumda toplanan binlercesinin üzerinde ölüm adeta kol gezmiş.
Raporda ayrıca şu ifadelere yer veriliyordu:
“Alana toplanan binlerce sivil, hançerlenmekten dayağa her türlü fiziksel şiddete karşı savunmasız kalmıştı. Öldürülen herkes, kazılan toplu mezarlara atılmıştı, böylece belediye stadyumu (Skikda Stadyumu) koca bir toplu mezara dönüşmüştü.”
Cezayir Kurtuluş Devrimi’nin önemli bir dönüm noktası sayılan 20 Ağustos 1955 Kuzey Konstantin Saldırılarının bedeli ağır olmuş, Fransız sömürgeciliğinin tarihine kara bir leke olarak geçen kanlı misillemede 20 bin Cezayirli can verirken, resmi verilere göre 1954’ten 1962’ye kadar süren bağımsızlık mücadelesinde ise en az bir buçuk milyon Cezayirli hayatını kaybetti.
Büyük bedeller ödeyerek 132 yıllık sömürge imparatorluğunu yıkan Cezayirliler, bugün özgür vatanlarında, söz konusu kara günleri büyük bir yas ve acıyla anarken, bir kez daha topraklarına sömürge postallarının değmemesi için gururla ve emin adımlarla geleceklerini inşa etmeye çalışıyor.
Sömürgecilerden şiddetli misilleme
Skikda Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Yusuf Ziğud Vakfı Başkanı Hasan Tililani, Fransız sömürge güçlerinin toplu bir mezara dönüştürdüğü Skikda Stadyumu’nun yanı başında AA muhabirine açıklama yaptı.
Yusuf Ziğud komutasında başlayan 20 Ağustos 1955 Kuzey Konstantin Saldırılarının Cezayir kurtuluş mücadelesinin kahramanlık destanlarından biri olduğuna dikkati çeken Tililani, Fransız sömürge güçlerinin bu saldırılara büyük bir şiddetle karşılık verdiğini vurguladı.
Tililani, sözlerine şöyle devam etti:
“Burada, Skikda Stadı’nda büyük bir katliam işlendi. Buraya binlerce Cezayirli getirildi. Çocuk, kadın, yaşlı. Buraya getirildiler ve kurşuna dizilerek öldürüldüler. Kurşunlandılar, kesildiler, diri diri gömüldüler. Binlerce Cezayirli. Birçoğu hala can çekişirken toplu mezarlara gömüldü. 7 gün süren katliamda sadece burada yaklaşık 10 bin Cezayirli öldürüldü.”
Söz konusu Kuzey Konstantin Saldırılarına misilleme yapan Fransız sömürgecilerin 27 Ağustos 1955’e kadar şiddet dalgası yürüttüğüne vurgu yapan Tililani, Avrupalı sivillerin dahi Cezayirlilere karşı sürdürülen operasyonlara iştirak ettiğini söyledi.
Tililani, “O dönemki Skikda Belediye Başkanı (Benquet-Crevaux) operasyonları yönetiyordu. Yaşlı Fransızlar, hatta kentin yerleşimci Fransız sakinleri bile operasyonlara katılmıştı. Hepsi silahlarını çıkarmış, kentlerde Cezayirli avına çıkmışlardı. Sokaklarda kan akıyordu. Bu fakir halkın evlatları katlediliyorlardı sokaklarda. Tek suçları, kendi vatanlarındaki sömürgecilere karşı iradelerini ortaya koymaktı ve ellerinde iradelerinden başka da bir şey yoktu.” ifadelerini kullandı.
Cezayirlilerin tek hedeflerinin dünyaya topraklarında sömürgeyi reddettiklerini göstermek olduğuna işaret eden Tililani, “Sonuç ise maalesef ağırdı. Maalesef binlerce kurban verildi. 20 Ağustos Saldırılarına misillemede tüm bölgede 20 bin şehit verildi.” dedi.
Tililani, bilanço çok ağır olmasına rağmen 20 Ağustos Kuzey Konstantin Saldırılarının etkisinin çok büyük olduğunu belirterek, Cezayir bağımsızlık mücadelesinin Birleşmiş Milletlerin (BM) gündemine girdiğini, Avras bölgesindeki kuşatmanın kırıldığını ve Cezayirlilerin korku duvarlarının yıkıldığını kaydetti.
Önünde durduğu Skikda Stadyumu’nun da Fransız sömürge güçlerinin tüm bölgede gerçekleştirdiği katliamın ayakta olan tanığı olduğunu belirten Tililani, ölümün o “kara günlerde” tüm Kuzey Konstantin Bölgesi vilayetlerinde adeta kol gezdiğini söyledi.
Toplu mezarı kazan kepçe hala duruyor
Tililani, Skikda Stadyumu’nun yanı başında toplu mezar kazımı için kullanılan kepçeyi de göstererek, “Bu kepçe, sömürgecilerin şiddetli misillemesinin şahididir. Sömürge makamlarının sokaklara saldıkları askerleri, denk geldikleri her Cezayirliyi ya öldürüyorlardı ya da buraya getiriyorlardı.” diye konuştu.
Skikda Stadyumu’nun yanına binlerce Cezayirlinin getirildiğine dikkati çeken Tililani, buraya getirilen Cezayirlilerin tamamının öldürüldüğüne ve bu kepçe yardımıyla kazılan toplu mezarlara gömüldüğüne vurgu yaptı.
Kepçenin Cezayirli operatörü aklını yitirdi
Tililani, Cezayirli operatörün kepçeyi kullanmaya zorlandığını belirterek, bu operatörün de manzaranın vahşeti karşısında aklını yitirdiğini ve bu şekilde hayatını kaybettiğini aktardı.
Kepçenin sömürgenin başvurduğu şiddetin en güçlü kanıtlarından biri olduğuna dikkati çeken Tililani, aynı günlerde Marsilya’dan Skikda Limanı’na yanaşan Cezayirli yolcu gemisindeki yüzlerce yolcunun da Skikda Stadyumu’na getirilip burada öldürüldüklerini ifade etti.
Tililani, 20 Ağustos Saldırılarının, Cezayirlilerin cesaretinin göstergesi olduğunu ancak Fransız sömürgeciliğinin acımasızlığını da ortaya çıkardığını belirtti.
1,5 milyon cana mal olan bağımsızlık
Cezayir, Fransız sömürgeciliğiyle 8 yıllık mücadelenin ardından Temmuz 1962’de gerçekleştirilen referandumda yüzde 99,72 “evet” ile bağımsızlığına kavuştu.
Ülkede yıllar süren insanlık dışı savaşta, yaklaşık 1,5 milyon Cezayirli hayatını kaybetti, milyonlarca insan yerinden oldu.
Gerek Fransa’da gerekse uluslararası camiada sanat, sinema ve edebiyat dünyası Fransa’nın Cezayir’deki kara lekesini kabul etti.
Dünyaca ünlü Fransız sanatçılar, satırlarına, tablolarına, eserlerine ve beyaz perdeye bu lekeyi yansıtarak geçmişle yüzleşmeye çalışırken Fransa hâlâ Cezayir’de soykırıma varan kanlı suçlarını kabul etmiyor.