Kazakistan’ın Zorlu Yılları: 1991-1997 Arası Ekonomik Düzen

Dr. Öğretim Üyesi Serdar YILMAZ

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü

Bu çalışma hem 1 Aralık Kazakistan Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Günü hem de 16 Aralık 1991 tarihinde elde edilen bağımsızlığın 27. yılı olması münasebetiyle yazılmıştır. Çalışma, Nursultan Nazarbayev’in Devlet Başkanı olduğu Kazakistan Cumhuriyeti’nin 1991-1997 yılları arasında yaşadığı ekonomik zorlukları ve bu zorlukların nasıl ve hangi yöntemlerle üstesinden gelindiğini ele alarak net bir resim çekmeye çalışacaktır. Bu dönemin az biliniyor olması ve günümüzde Kazakistan’ın yaşadığı refahın temelini oluşturması konunun detaylandırılmasının en önemli nedenidir.

Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla dengesiz bir ekonomik düzen devralan Kazakistan Cumhuriyeti’nde işsizlik, mal kıtlığı, yüksek enflasyon ve derin bir ekonomik durgunluk gibi sorunlarla baş başa kalınmıştır. Sanayi üretimi yarı yarıya azalmış, tarım ve ulaştırma sistemi ağır yara almış, banka sisteminin ne kadar temelsiz olduğu anlaşılmıştır. Ödenemeyen borçlar ülkenin GSYİH ile eşitlenmiş, kredi oranları yüzde 400’ü geçmiş, yıllık enflasyon yüzde 2500 olmuş ve işletmelerin yarısı iflas etmiş durumdaydı. Bütçe gelirleri daralmış, asgari ücret yüzde 90 gerilemiş, emeklilik maaşları ödenemez hale gelmiş, takas yaygınlaşmış, açlık baş göstermiş, rüşvet ve fuhuş artmıştır. Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev bu durumu “uçurumun kenarında duruyorduk” diye açıklamıştır.

Nazarbayev, bağımsızlık sonrası 1992’den itibaren izlenecek kalkınma modeli için Kazakistan Egemen Devlet Oluşum ve Gelişim Stratejisi adında önemli bir stratejik belge yayınlamıştır. Bu belgede her alanda mülkiyet hakkı, sosyal sorumluluğa sahip girişimcilik, sağlıklı rekabet ve yabancı yatırımcıların katılımına açık serbest piyasa ekonomisi ile ilgili radikal kararlar almıştır. Belgenin temelinde ise devlet müdahalesinin sınırlandırılması, banka ve gümrük sistemlerinin organizasyonu, piyasanın ürün ve hizmetlerle dolması için yabancı yatırımcıların teşvik edilmesi gibi amaçlar mevcuttu. Artık geleneksel zihniyetten liberal değerlere geçişin olduğu, güçlü ve gelişmiş ülke olmanın ancak kendi kendine yeten girişimci insanlarla kurulabileceğinin anlaşıldığı yeni bir dönem başlamıştı. Nazarbayev’i zorlayan en büyük sorun ise işte bu yeni döneme vatandaşlar tarafından nasıl cevap verileceği konusu olmuştur. Zira Nazarbayev’in en zorlandığı konu: sarsılmayacak gibi görünen değerler sisteminin parçalanmasıyla şaşkına dönen insanları seçilen istikametin doğruluğuna, onlarca yıl devam eden mevcut kalıpları ve düşünme tarzını değiştirmenin gerekliliğine inandırmak olmuştur.

Nazarbayev, Kazakistan ekonomisinin temelini Amerika’yı 1929 buhranından çıkaran Roosevelt’in Yeni Kur, Malezya’nın Perspektif 2020 ile Çin ve Güney Kore’nin Stratejik Planlarını rehber edinerek atmıştır. Nazarbayev, Kazakistan’ı bağımsızlık sonrası ilk altı yılında ekonomik açıdan stabil bir noktaya çekerken ekonomik darboğaz zamanlarını atlatan ülkelerin tecrübelerini araştırıp şu sonuca varmıştır: “Hareketlerini çok titiz bir şekilde planlıyorlar, sınırlı olan kaynaklarını çok net bir şekilde dağıtıyorlar, güçlü ve zayıf yönlerini doğru tahlil ederek asıl gayelerini çok açık bir şekilde ortaya koyuyorlardı.” Nazarbayev, sadece ekonomik konuların değil çok yönlü sosyal gelişimin sağlandığı komple bir yol haritası çıkarmıştır.

Peki bu zorlu yıllarda neler yapılmıştır?

Bağımsızlığın ilanından sonra bile bir süre daha Rus ekonomisine bağımlı olmaya devam edeceğini bilen Nazarbayev, öncelikli olarak nitelikli, tecrübeli ve aydın finansçı ve hukukçuları bir araya getirerek Yüksek Ekonomik Şura’yı kurmuştur. Bu şura piyasa modelinin ne olduğunu, nasıl işlediğini, değişecek ve değişmeyecek kuralların neler olduğunu ilgili kişilere anlatmaya başlamış; para, sermaye ve döviz piyasalarının genel piyasanın bir parçası olmalarını sağlayıp piyasaya müdahale edilmemesi ve piyasanın daraltılmamasını istemiştir. Bu dönem aynı zamanda Nazarbayev’in, bağımsızlığın bu en sancılı ilk dönemlerinde kararlı ve soğukkanlı tutum takındığı, uzman kişilerin görüşlerine başvurduğu, dünyada ekonomi ve piyasanın kalbi olan ülkelere ziyaretler yaptığı ve toplumun tüm kesimlerine eşit yaklaşması sebebiyle ağırlığını giderek hissettirdiği bir dönem olmuştur. Nazarbayev ayrıca 1993 yılında Singapur mucizesinin yaratıcısı Lee Kuen Yew’i davet ederek bir hafta kendisinin iktisadi bilgilerinden istifade etmiş, Amerikan ve Dünya Bankası danışmanlarından bilgiler almış, serbest piyasa ekonomisini her yönüyle öğrenmeye çalışmıştır.

1992-1994 yılları arası yüzde 1500-1800 arasında seyreden hiperflasyon oranları Kazakistan’daki krizin üretim ve finans krizine döndüğünün bir kanıtı gibiydi. Bu doğrultuda yüksek enflasyonu engellemek için 1992’de fiyat serbestleşmesi olmuş, özelleştirmeye ağırlık verilmiştir. 1993-1995 arasında küçük ölçekli sanayi iletmeleri, inşaat, tarım inşaatları ve taşıtlar özelleştirilmiştir. Alt gelir grubundan olanların ev ihtiyaçları giderilmiştir. 1996-1997 arası elektrik, metalürji, petrol ve gaz alanında özelleştirmelere hız verilmiştir. Nazarbayev, Rus parası Ruble’ye bağımlı kalınamayacağının görülmesi üzerine genç iktisatçılardan oluşan bir ekip kurarak milli paranın tedavüle sokulmasını büyük bir titizlik ve gizlilik ile yürütmüştür. Nitekim 15 Kasım 1993 tarihinde milli para Tenge tedavüle sokulmuştur. Yeni para birimi yüksek enflasyonu dizginlemiş ve egemenlik kavramını konsolide etmiştir. Bankacılık, enerji, vergi ve bütçe sistemi ile ilgili özel kanunlar kabul edilmiş, emeklilik, konut ve eğitim reformları gerçekleştirilmiştir. Bayrak, marş, dil ve milli ruh üzerinde ülkedeki heterojen yapıyı ayrıştırmadan durularak halkın moral seviyesi yüksek tutulmuştur. Oluşturulan Bolaşak Programı ile yetenekli gençler burslu olarak dünyanın önde gelen üniversitelerinde lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde okutulmaya başlanmıştır. Böylece eğitimli ve nitelikli bir neslin yetişmesi ve ülkenin geleceğinde söz sahibi olmaları istenmiştir. 1994’te Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla Kazakistan topraklarında kalan dünyanın en büyük uzay istasyonlarından biri olan Baykonur Uzay İstasyonu 20 yıllığına Rusya’ya kiralanarak ciddi bir gelir elde edilmiştir.

Sınır sorunları yaşanılan Rusya ve Çin ile sorunların çoğu çözülmüş, ticaret çeşitliliği yaratılmış, 1995 Anayasası kabul edilerek reformlar sistemli bir hale getirilmiş ve ulusal-uluslararası yatırımcıya güven verilmiştir. Bağımsızlıkla birlikte ülkeye giriş yapan Atlantik bölgesinden uluslararası yatırımcılar için teşvik sistemleri oluşturulmuş ve özellikle gaz ve petrol alanlarına daha fazla ağırlık verilmiştir. Tengiz-Novorosiysk petrol hattının finansmanı sağlanmış ve metalürjik işletmelerde yabancı yatırımcılarla anlaşılmıştır. Nitekim ABD’li şirket Chevron Corporation Kazakistan’a gelen ilk yabancı şirket olmuştur. Özellikle yabancı yatırımcıların artması ve doğal kaynakların ihracatının yükselmesiyle mal ve hizmet üretimi artmış ve 1997’de enflasyon yüzde 17.4’e gerilemiştir.

Bağımsızlığın ilk yıllarında atılan en önemi somut adımların sonuncusu ise 1997 yılında Yeni Ekonomi Strateji Belgesi’nin tamamlanmasıyla atılmıştır. Bu belge aynı zamanda Kazakistan-2030 stratejisi ve onun yedi temel unsuruna vurgu yapmaktadır.

  • Ulusal güvenlik ve toprak bütünlüğün korunması.
  • İç siyasi istikrar ve toplumun birliğinin muhafaza edilmesi.
  • Yüksek yabancı yatırım ve açık piyasa ekonomisi.
  • Sağlık, eğitim ve refah artışı.
  • Enerji kaynaklarının ihracatı.
  • Ulaşım ve iletişim altyapısı.
  • Profesyonel devlet, kurumsal ve etkin bir devlet yapılanması.

Kazakistan 2030 stratejisinin en temel hedefi Kazakistan’ı 2030 yılına kadar dünyanın en gelişmiş 50 ülkesinden biri yapmaktır (bu hedefe şimdiden ulaşıldı). Nazarbayev, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde de bu hedeflerin uygulanmasına çok dikkat etmiş, bu stratejiyi güçlü bir şekilde destekleyerek bağımsızlık sonrası süreçte ulusal siyasal kimliğin sağlanması, ulusal çıkarların gerçekleşmesi ve çok yönlü dış politik hedeflere ulaşılması noktasında çok gayret göstermiştir. Nazarbayev, bağımsızlığın bu en zorlu ilk dönemlerinde uluslaşma ve devletleşme süreçlerinde ülkenin yaşadığı ağır ekonomik sorunlara çözüm bulmanın yanı sıra, etnik çatışmaları önlemesi, ekonomik refah sağlaması, uluslararası arenada tanınırlık sağlaması ve ulusal bütünlüğü pekiştirmesi açısından başarılı, pragmatik ve anlayışlı bir lider portresi çizmiştir. Hoşgörüyü hiçbir zaman elden bırakmayan, diğer etnik gruplara ve dinlere mensup insanları aşağılamayan ve mezhep ayrımcılığı yapmayan bir liderdir. Nazarbayev döneminde ekonomik açıdan ciddi bir istikrar ve büyüme yakalanmış, yaşam standartlarının gelişmesiyle geniş bir kesimde refah artışı sağlanmış, dış yatırımlarda ülke çekim merkezi haline gelmiş ve buna uygun yatırım kanunları belirlenmiştir.

Kaynakça

Nazarbayev, Nursultan (1992). Özgürlük ve Demokrasi Yolunda, Hotama Kültür Yayınları: İstanbul.

Nazarbayev, Nursultan (2012). Kazakistan Yolu, SFN Yayıncılık: Ankara

Nazarbayev, Nursultan (2012). Kritik On Yıl, SFN Yayıncılık: Ankara

Qasımbekov, B. Mahmud (2012). Halkını Seven Halkın Sevdiği Önder, Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın Anıları, İmak Ofset: İstanbul.

Qasımbekov B. Mahmud (2018). Nursultan Nazarbayev Biyografi, Panama Kitabevi: Ankara

Yılmaz, Serdar (2016). Kazakistan’ın Türkiye Politikası, İç Yapı, Söylem, dış Politika ve Lider Etkeni, Nobel Yayıncılık: Ankara.

Son Yazılar