Rus Barış Gücü’nün bölgeden sorunsuz çekilmesi Rusya-Azerbaycan ilişkilerinin gelişmesinde sıkıntı yaratan bir meselenin ortadan kalkması anlamına geliyor. Azerbaycan Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezinde Dış Politika Analizi Bölümü Başkanı Dr. Cavid Veliyev, Rus Barış Gücü’nün Karabağ’dan çekilme kararını ve bu kararın arka planını kaleme aldı.
İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya liderleri arasında imzalanan üçlü bildiriyle Azerbaycan’ın Karabağ bölgesine yerleşen Rus Barış Gücü, 17 Nisan 2024’ten itibaren yani üçlü bildirinin öngördüğü 5 yıllık süreden de önce bölgeden çekilmeye başladı. 10 Kasım 2020’de imzalanan üçlü bildirinin maddelerine göre, Rusya’nın 1960 ateşli silahlı askeri personeli, 90 askeri zırhlı aracı, 380 aracı ve özel teçhizatından oluşan barışı koruma birliği Karabağ’a konuşlandırıldı. Bildirinin imzalandığı günden itibaren Azerbaycan resmi olarak birlikler için “geçici birlikler” ifadesini kullanarak aslında bu birliklerin Karabağ’dan zamanında çıkmasını talep edeceğinin mesajını veriyordu. Bu nedenle, Rusya’nın taleplerine rağmen Azerbaycan bu birliklere uluslararası görev statüsü vermedi. Bu süreçte Ermenistan yetkilileri ise Rus Barış Gücü’nün bölgede daimi olması için ellerinden geleni yapacaklarını açıklıyordu.
Rus Barış Gücü Karabağ’da ne yaptı?
Bölgeye konuşlandıkları günden itibaren Rus Barış Gücü’nün faaliyetleri çeşitli tartışmalara neden oldu. Birlikler Ermeni silahlıları bölgeden çıkartmadı. Hatta onların bölgeye silah taşımasına, yasa dışı silahlı Ermenilerin bölgede mevzilenmesine yardım etti.
Rus Barış Gücü’nün Karabağ’a girmesi Karabağ’daki ayrılıkçı Ermenileri umutlandırdı. Rus birlikleri Karabağ’a girdikleri günden itibaren insani faaliyet adı altında yeni binalar ve yerleşim yerleri inşa etmeye, bölgedeki Ermenilere yardımlar etmeye başladı. Hatta birlikler dışardan daha fazla insanı Karabağ’a yerleştirmeye çalıştı. Çünkü Ermenilerin sayısının artması birliklerin bölgedeki varlığını sürdürme nedeniydi.
Rus Barış Gücü, kontrol noktalarına rağmen yabancı ülke vatandaşlarının ve siyasilerin Karabağ’a girmesine engel olmadı. Örneğin, 2022’nin kasım ayında 27 İran vatandaşı, Ermenistan resmi yetkilileri, Fransa Cumhurbaşkanı seçimlerinde milliyetçi popülist aday Valeri Pekres, Rus Barış Gücü’nün kontrol noktasından geçerek Karabağ’a girdi. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamalarda bu adımların üçlü bildiriye aykırı olduğunu belirterek itiraz etti fakat Rus birlikleri bu itirazları dikkate almadı.
Rusya, Karabağ Ermenilerini kontrol etmek istedi
Bu arada 2022’nin yaz aylarında Avrupa Birliği’nin (AB) arabuluculuğuyla Azerbaycan ve Ermenistan liderleri arasında Brüksel’de yapılan görüşmede alınan karar gereği Karabağ Ermenilerinin Azerbaycan’a entegrasyon sürecinin başlatılması kararlaştırıldı. Bu sürece dahil olmak için Eylül 2022’de Rusya’da yaşayan Ermeni Oligark Ruben Vardanyan Rus Barış Gücü’nün kontrol noktasından geçerek bölgeye geldi ve ayrılıkçı Ermenilere liderlik etmeye başladı. Rusya, Karabağ Ermenilerinin Azerbaycan’a entegrasyon sürecinin kendi kontrolünde olmasını istiyordu.
Azerbaycan ile Karabağ Ermenileri arasında başlayan entegrasyon müzakerelerine Rus Barış Gücü’nün temsilcileri de katılarak hem müzakere konularından haberdar olmak hem de Karabağ Ermenilerinin Azerbaycan’ın entegrasyon şartlarını kabul etmesine engel olmaya çalıştı. Aynı günlerde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Azerbaycan’ı ziyaret ederek Karabağ Ermenileri meselesinin çözümünün geleceğe bırakılması gerektiğini bizzat ifade etti. Fakat Azerbaycan, Karabağ Ermenilerinin Azerbaycan’a entegrasyon sürecinin hızlı tamamlanmasında ısrarlıydı.
Devam eden diplomatik görüşmelerde ise Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Karabağ’ı Azerbaycan toprağı olarak tanıması Rus Barış Gücü’nün bölgedeki meşruluğunun sorgulanmasına sebep oldu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, barış gücünün bölgedeki faaliyetini sorgulayan bazı Ermenilere “Ermenistan Başbakanı Karabağ’ı Azerbaycan toprağı olarak tanıdı.” diyerek Rusya’nın yapacak bir şeyinin kalmadığı mesajını verdi.
Azerbaycan antiterör operasyonuyla Karabağ’ı temizledi
Sonuçta üçlü bildiriye imza atan 3 devletten Azerbaycan ve Ermenistan, Rus Barış Gücü’nün bölgedeki varlığının meşruluğunu sorgulamaya başladı ve Rus birliklerinin yegane tutunacağı grup olarak Karabağ Ermenileri kaldı. Karabağ Ermenileri Azerbaycan’a entegrasyonu reddederken Rus Barış Gücü de Ermeni silahlıları bölgeden çıkartmamak konusunda ısrar etti. Bu durum üçlü bildiriye aykırı bir şekilde Rus ve Ermeni tarafının bölgedeki statükoyu kalıcı hale getirmek istemesi anlamına geliyordu. Bunun sonucunda, 19 Eylül’de Azerbaycan ordusu Rus barış birliklerinin bulunduğu bölgede Ermeni silahlılara karşı antiterör operasyonu düzenlemek zorunda kaldı. Operasyon 24 saat bile sürmeden bölgedeki yasa dışı yapının teslim olduğunu ve silahları bıraktığını açıkladı. Fakat bölgedeki Rus Barış Gücü de operasyona müdahil olmadı ve bu Azerbaycan’da olumlu karşılandı.
Operasyonun ardından, Azerbaycan’ın yeniden entegrasyon teklifini kabul etmeyen Karabağ Ermenileri kendi istekleriyle sorunsuz bir şekilde bölgeyi terk etti. Bu süreçten en zararlı çıkan taraflardan biri Rus Barış Gücü oldu, çünkü bölgedeki varlıklarını sürdürmek için bir neden kalmamıştı. Rus Barış Gücü sonraki süreçte bölgenin çeşitli yerlerinde kurulu kontrol noktalarını yavaş yavaş kapatarak Hocalı Havalimanı yanındaki üsse kapandı. Fakat Rusya geri gelmek isteyen Karabağ Ermenilerinin güvenliklerinin sağlanması, bölgenin mayından temizlenmesi gibi öneriler sunularak bölgedeki varlıklarını sürdürmeye çalıştı. Ancak Azerbaycan ısrarlı bir şekilde Rus Barış Gücü’nün en geç üçlü bildirinin şartları çerçevesinde bölgeyi terk etmesi gerektiğini bildirdi. Sonuçta Ukrayna’yla da savaşan Rusya daha fazla ısrar etmenin bir anlamı olmadığını anlayarak bölgeyi terk etme kararı aldı. Azerbaycan’ın Rusya ile olan ilişkileri ve Ermenistan’ın Batı ile artan işbirliğine karşı bölgesel işbirliğine önem vermesi ve kendi ülkesinde hiçbir yabancı üssü kabul etmemesi bu sonucun ortaya çıkmasında doğrudan etkili oldu.
Böylece, Azerbaycan önce 2020’de yaşanan 44 günlük savaş, ardından 19 Eylül 2023’te yaşanan 24 saatlik antiterör operasyonu ve son olarak Rus Barış Gücü’nün Karabağ’dan çekilmesiyle birlikte son 4 yıl içinde 3 büyük askeri ve diplomatik başarı elde etti. Bu Azerbaycan dış ve güvenlik politikası üzerinde büyük bir yükü ortadan kaldırırken bölgede barış ve normalleşme adına yeni fırsatlar yarattı.
Aslında Rus Barış Gücü’nün bölgeden sorunsuz çekilmesi Rusya-Azerbaycan ilişkilerinde sıkıntı yaratan bir meselenin ortadan kalkması anlamına geliyor. Bu anlamda, Rus Barış Gücü’nün Karabağ’dan çekilmesi iki ülke ilişkilerini ve hatta Azerbaycan-Türkiye-Rusya üçlü ilişkilerini de olumlu etkileyecektir.
Dr. Cavid Veliyev
Azerbaycan Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezi
Dış Politika Analizi Bölüm Başkanı